BURSA (İGFA) –CHP Bursa İl Müdürlüğü, 6 Şubat’ın yıl dönümünde depremde hayatını kaybeden vatandaşlar için sabah saat 04.17’de Kent Meydanı’nda bir araya geldi.
Anma programına CHP Bursa İl Lideri Nihat Yeşiltaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, İl Müdürleri, İlçe Başkanları, Gençlik ve Kadın Kolları Üyeleri, Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşların anısına 2 dakikalık saygı duruşuyla başlayan törende konuşan CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, şunları söyledi:
“Depremde sayısız vatandaşımız eşini, çocuğunu, annesini, babasını, kardeşini, sevdiklerini kaybetti. Bu depremler 11 ilde büyük yıkıma neden oldu. Açıklanan resmi rakamlara göre 53 bin vatandaşımız, Murat Kurum’un açıklamasına göre ise 130 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu yüzden gerçek sayıyı bizden sakladılar. Binlerce vatandaşımız; Evsiz ve vatansız kaldı. Kaç vatandaşımızın cenazesi bile bulunamadı, sayısız çocuk kayboldu. “Birçok vatandaşımızı evsiz bırakan, onları evlerinin ve sevdiklerinin sıcaklığından uzaklaştıran deprem, bizlere tarif edilemez büyük acı yaşattı.”
“İNŞAAT AFASI SEÇİM YATIRIMINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
Tek adam rejiminin yarattığı koordinasyon eksikliği nedeniyle arama kurtarma ekiplerinin deprem bölgelerine zamanında sevk edilmediğini belirten Yeşiltaş, minnettar vatandaşların yeniden bölgeye yardıma koştuğunu belirterek, “Bizim yardımımıza izin vermediler. sevgili asker 3 gün kışladan çıkarıldı. Ülkeyi yönetenlerin yetersizliğini vatandaşlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız telafi etmeye çalıştı. Ne kadar zaman geçerse geçsin yaşadığımız, hiç geçmeyecek bir acıdır bu. Kaybolan canlarımızı geri getirmenin mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. “Ancak bu felaket bize depreme ve doğal afetlere dayanıklı şehirler yaratmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı” dedi.
Yeşiltaş, konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Kurum’un çıkardığı imar affı olmasaydı ve binalar kurallara uygun olarak yapılmış olsaydı bu kadar büyük acıların yaşanmayacağını belirterek, şunları söyledi: “İmar Barışı gibi saf bir isim kullanarak yumuşatmaya çalıştıkları imar affı, AK Parti’nin her seçimde tercihidir.” Seçim öncesi en değerli yatırımlardan biri haline geldi. Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen afetin yaşandığı bölgelerdeki sorunlar çözülmedi. Depremin ardından yaralar hala iyileşemedi. Kış aylarındayız. Çadır ve konteynerlerde yaşayan vatandaşlarımız zor durumda. Çadır ve konteynerlerde çıkan yangınlarla ilgili üzücü haberler almaya devam ediyoruz. Bölgedeki barınma, su, gıda ve eğitim sorunları çözülmedi. Depremzedelerin barınma sorunu her geçen gün artıyor. Yaralar kanamaya devam ediyor” dedi.
“DEPREM GERÇEĞİ ŞANTAJ KONUSU OLARAK KULLANILIYOR”
Yeşiltaş, açıklamasında ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Merkezi hükümet ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma içinde olmazsa o şehre bir şey olmaz” sözlerine de değinerek, “Deprem gerçeği” dedi. Önümüzdeki yerel seçimler için vatandaşlarımıza karşı şantaj, korkutma ve pazarlık konusu olarak kullanılmaya devam ediliyor.” Öyle. Vatandaşlarımız, Erdoğan’ın ve deprem kuşağına gözünü kapatan AK Parti’nin şantajlarına asla boyun eğmeyecek, dayanışma ve iş birliği içinde geleceğe umutla bakmanın yollarını yaratacaktır. “Cumhuriyet Halk Partili tüm üyelerimiz ve belediyelerimiz her zaman bu büyük dayanışmanın bir parçası olmaya ve yaraları sarmak için çaba göstermeye devam edeceklerdir” dedi.
Benzer acıların bir daha yaşanmaması için bilim adamlarının önerilerinin bir an önce dikkate alınması, depreme dayanıklı konutların yapılması, kentsel dönüşümün kârlı dönüşüm olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Yeşiltaş, “Hepimiz yapmalıyız. Bu tarifsiz acıların ne Bursa’mızda ne de diğer şehirlerimizde bir daha yaşanmaması için üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Bu en uzun gecede depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, ailelerine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Konuşmasını, “Birlik ve beraberlik içinde yaraları sarmak için çabalayan, çalışmalarıyla acıları bir nebze olsun hafifletmeye çalışan bu güzel ülkenin tüm vatandaşlarına teşekkür ediyorum.”
“DAYANIKLI ŞEHİRLER YARATMAK ZORUNDAYIZ”
İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın konuşmasının ardından konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, depremin ardından Hatay’ın Defne ilçesinde 22 gün çalıştığını belirterek, “Bunu orada gördüm, halka hizmet etmesi gereken işçiler oradaydı. kendi acılarıyla bir araya gelirler. Aslında bu, depremle ilgili çalışmalarda dayanıklı bir şehir yaratmamız gerektiği anlamına geliyor. İkincisi, mesele sadece depreme hazırlık değil, deprem sonrasında neler yapılması gerektiğidir, depremi yaşayan insanlardan edindiğimiz bilgiler gösteriyor ki; İlk gün tuvalete, ikinci gün suya, üçüncü gün ise yemeğe ihtiyaç duyduklarını paylaştılar. Kent yöneticileri ve belediye başkanları olarak bunlara hazırlıklı olmamız lazım. “Toplantı alanlarını herkese duyurmak ve bu gereklilikleri oluşturmak bizim sorumluluğumuzdur” dedi.
BURSA’YA DİKKAT ÇEKİN
Bursa’nın ilk deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken Bozbey, “Depremi yaşamak zorundayız. Burada yaşayanlar için bunu hazırlayacak olan da şehrin yöneticileridir. Deprem bölgesinde çalışması gereken işçilerin belediyelere gelemediğini biliyoruz. İdari eksiklikler vardı. Bunun nedeni ise hazırlıklı olmamalarıdır. Deprem gerçeği karşısında korkmadan hazırlık yapmalıyız. Deprem anında ne yapacağımızı bilmemiz, bunları yerine getirmemiz, sonrasında o bölgeyi terk edip insanlara destek olmamız gerekiyor. Eğitim bunun kuralıdır. Nilüfer örneğine bakalım. Tüm mahallelerde ‘Afet Gönüllüleri’ oluşturuldu. Afet konteynerleri yerleştirildi. Bunların her mahallede olması lazım. Kapların içerisinde delici ve kesici aletler bulunmalıdır. Bunları kullanacak gönüllüler, yetkili kişiler gelene kadar müdahaleyi sağlayacak. “Orada bir hayatın bile kurtarılmış olması inanılmaz” dedi.
“1999’DAN DERS ALMADIK”
“Dayanıklı şehirler için şehrin tamamını planlamamız gerekiyor. “Hatay’da gördüğüm manzarada, fay üzerindeki tek katlı binaların nasıl yıkıldığına şahit oldum” diye devam eden Bozbey, şöyle devam etti: “Bursa’da fay üzerinde binaların olduğunu biliyoruz. Bu yerlerin fay hattına dönüştürülmesi kuraldır. İnananlar, Zamanımızı doğru kullanmamız lazım, Yaşanan acıların üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen ilimizde hiçbir önlem faaliyetinin olmadığını üzüntüyle görüyoruz. Sadece 1 yıl önce değil, 1999 yılında da kapımızda yaşadık bu acıyı, bundan ders çıkarmadık. Önümüzdeki dönem hepimiz için son derece değerli. Bunları sahada paylaşacağız. Biz bilime inanan insanlarız. Bilimsel olarak öngörüleni yapsaydık birçok insanımız aramızda yaşayacaktı. Şimdilik aramızda. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. “Mekanları cennet olsun” dedi.
